We believe in
Collaboration, Future
and Innovation.

Uluslararası Vergilendirme

Bu yazımızda Türkiye İstanbul ofisimizden Vergi Uzmanımız Özen Şahinoğlu Özdemir Uluslararası Vergilendirme konusunu şirketlerin vergilendirilmesi kapsamında inceleyeceklerdir. Çifte Vergilendirme, Yurtdışındaki Şubelerin Vergilendirmesi

Günümüz iş dünyasında artık sınırların kalmadığı bir dönemdeyiz ve bu durum şirketlerin birçoğunu uluslararası arenada var olabilme isteğine yönlendirmektedir. Yurt dışında yatırım yaparak, ihracat gerçekleştirerek ya da şube açarak faaliyet gösterme ve hatta global bir marka haline gelme aşamalarında yatırımcıları bekleyen birçok konu bulunmaktadır. Bu konuların başında farklı ülkelerde kurulu olan şirketlerin vergilendirmesi bulunmaktadır.

Her ülke özelinde tüm bu süreçlerde farklı yükümlülükler karşınıza çıkacaktır ve vergilendirme belki de en çok kafanızı karıştırabilecek hususlardan biridir.  Hem Türkiye’deki kazancınızın vergilendirilmesi hem de ilgili ülkedeki kazancınızın vergilendirilmesinde dikkat edilmesi gereken önemli noktalar bulunmaktadır.

So far we have assisted over 400 companies.

Tercih edeceğiniz tüm farklı stratejik iş modellerinin uluslararası vergilendirme boyutunda Gurcan Consultancy ve Gurcan Partners olarak 10 ülkedeki vergi uzmanlarımızla birlikte Türkiye ve diğer ülkeler arasındaki çifte vergilendirme gibi hususlarda  destek sağlamaktayız.

Türkiye Açısından Uluslararası Vergilendirme

Yurt dışında elde edilen gelirin vergilendirilmesini değerlendirilebilmek için öncelikli olarak gelirin nasıl elde edildiği önemlidir.

Geliri şahıs mı elde etmektedir, yoksa bir tüzel kişilik aracılığı ile mi elde edilmektedir? Bu kriter vergilendirmenin esasını belirleyicidir.

Tam mükellef statüsündeki gerçek kişiler Türkiye içinde ve yurt dışında elde ettikleri gelirlerin tamamı üzerinden Türkiye’de vergilendirilirler. Bu gelirlerin beyanı sırasında yurt dışındaki bu gelirler nedeniyle ödenen vergilerin (gerekli işlemler sonrası) indirilmesi mümkün olabilmektedir.

Yurt dışındaki gelir bir tüzel kişilik (şirket) aracılığı ile elde ediliyor ise, bu faaliyetten elde edilen kurum kazancının kurumlar vergisinden istisna olma durumları bulunabilmektedir. Kurumlar Vergisi Kanunu Madde 5’te bu istisnalara yer verilmiştir.
Yurtdışı gelirlerinin yurt dışında elde edilmiş olması Türkiye’de beyanı için yeterli değildir. Söz konusu gelirin Türkiye’de beyanı için, mükellef tarafından bu gelirlerin Türkiye hesaplarına intikal ettirilmiş olması gerekmektedir.
Yabancı ülkelerde elde edilen gelirlerin Türkiye’deki hesaplara intikal ettirilebilmesi için hukuki ve ekonomik tasarruf hakkı gerçekleşmiş olmalıdır. Hukuki tasarruf gelirin sahibi tarafından talep edilebilecek hale gelmesidir.  Ekonomik tasarruf ise gelirin sahibine ödenecek hale gelmiş olmasıdır. Yurt dışından sağlanan gelirlerin Türkiye’deki hak sahibinin tasarrufuna hazır olduğu tarih gelirin elde edilmiş olduğu anlamına gelmektedir. Bu tarih itibariyle T.C. Merkez Bankası döviz alış kuru kazancın tespiti yapılabilmektedir.

Ticari risklerle beraber hukuki ve siyasi riskler ile de karşılaşabilirsiniz ve buna bağlı olarak zararlar oluşabilir. Bu nedenle vergisel konuların yanında birtakım teşviklerin göz önünde bulundurulması faydalıdır.

Vergisel konuların yanında yurt dışı yatırımlarda uygulanan bazı teşvikler bulunmaktadır. Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmaları (YKTK Anlaşmaları);

iki taraf devlet arasında imzalanan, bir devletin gerçek veya tüzel kişileri tarafından, diğer taraf devletin ülkesinde gerçekleştirilecek yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması amacı ile akdedilen uluslararası anlaşmalardır.

Türkiye’deki yatırımcıların yurtdışı pazara açılma stratejilerinde en sık rastlanan model daha maliyetli ve zahmetli bir yol olan doğrudan yatırım yerine ihracat yapmak veya şube açmak şeklinde olmaktadır.

Bu modellerin vergilendirilmesindeki temel hususlara bir göz atalım;

İhracata Yönelik Vergi Uygulamaları

İhracattan elde edilen kazanç Kurumlar Vergisine tabidir. Ancak bunun yanı sıra ihracatı teşvik amaçlı istisnalar bulunmaktadır.

  1. KDV İstisnası,
  2. ÖTV İstisnası ve
  3. Gümrük Vergisi Muafiyeti

bunların başında gelir. Bu istisnaları sağlayabilmek için gerekli koşullar ilgili kanunlarda düzenlenmiştir.

Yurt dışında:

  1. İnşaat,
  2. Onarma,
  3. Montaj ve
  4. Taşımacılık

faaliyetlerinde bulunan ihracatçılar bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hâsılatın binde beşini asmamak şartıyla, yurt dışındaki bu işlerle ilgili belgelendiremedikleri giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilmektedirler.

İhracat ve ihracata ilişkin olduğunun belgelendirilmesi kaydıyla düzenlenen kağıtlar Damga Vergisinden istisna tutulmuştur ve bu kapsamda yapılan işlemlere ilişkin harç istisnası getirilmiştir. İstisnadan yararlanma aşamasında Dış Ticaret Müsteşarlığı’ndan belge alınması zorunludur.

Yurtdışındaki Şubeler Açısından Vergilendirme

Yurt dışındaki işyerlerine ait faaliyetler ilgili yabancı ülkenin mevzuatına göre kayda alınır. Yurt dışında şube olarak faaliyette bulunulduğunda, o ülkenin mevzuatına göre mükellefiyet tesis edilir, defter tutulur ve o ülkenin belge düzenine uyulur.

Gurcan Consultancy Türkiye’de ve diğer 10 ülkede konumlanan vergi uzmanlarıyla şirketinize çift taraflı vergi uygulamaları hakkında danışmanlık sağlayabilmektedir.

Türkiye’deki hesaplara intikal ettirilen kazanç, intikal ettirildiği tarihte T.C. Merkez Bankası’nın o gün için tespit ve ilan ettiği döviz alış kurlarıyla değerlendirilecektir.

Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre kurumların yurt dışında bulunan iş yerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri kurum kazançları, aşağıdaki şartlar altında Kurumlar Vergisinden istisna edilmiştir.

Yurt dışında bulunan iş yerleri veya daimi temsilciler aracılığıyla elde edilen kurum kazançlarının;

  1.  Doğduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,
  2.  Elde edildiği hesap dönemine ilişkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ ye transfer edilmiş olması, (yurtdışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların Türkiye’ye getirilmesi zorunlu değildir)
  3.  İştirak edilen şirketin ana faaliyet konusunun, finansal kiralama dahil finansman temini, sigorta hizmetlerinin sunulması, veya menkul kıymet yatırımı olması durumunda, bu kazançların doğduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında (%20) gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması gerekmektedir.

İlgili Yurtdışı Ülke Ve Türkiye Açısından Değerlendirme

Yurt dışındaki ülkenin vergi sistemi, yatırımın karlılığı üzerinde etkili olmaktadır. Bu nedenle Türkiye’deki vergi uygulamalarının yanı sıra yurt dışındaki uygulamalar hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir. Aynı zamanda Türkiye’nin diğer ülkelerle imzaladığı Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşmalarının (ÇVÖA) da göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Yurt dışından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi ile ilgili olarak, ÇVÖA’lardaki özel hükümler, vergi mevzuatındaki hükümlere göre öncelik arz etmektedir. Bu nedenle gelirin elde edildiği ülke ile yapılmış olan ÇVÖA’daki anlaşmasındaki hükümlere de bakılmalıdır. Türkiye bugüne değin 85 ülke ÇVÖA anlaşması yapmış bulunmaktadır.

Haziran 2017’de Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD)’nün ev sahipliğindeki imza seromonisi ile Türkiye’nin içinde bulunduğu 68 ülke temsilcisi Çok Taraflı Vergi Anlaşması (ÇTVA)’na imza atmıştır. ÇTVA hükümleri ÇVÖA hükümleri ile birlikte uygulanacaktır. Henüz tam olarak yürürlükte olmamakla birlikte yakın zamanda yurt dışında faaliyette bulunan Türk şirketleri açısından önemli sonuçları olacaktır.

Uluslararası vergi anlaşmalarının yanı sıra faaliyette bulunmayı planladığınız ülkenin lokal vergi mevzuatı hakkında detaylı bilgi sahibi olmanız üzerinde durulması gereken bir diğer husustur. Ülkelere ilişkin vergi oranları ve sağlanan teşvik unsurları zaman geçtikçe değişikliğe uğrayabilmektedir, bu nedenle bu uygulamalarda uzman olan kişilerden destek almak daha etkin bir vergi planlamasının temel taşını oluşturacak, riskler kadar fırsatların da farkında olmanızı sağlayacaktır.